
15. Uluslararası Kozmetik Kimyası Üretimi Standardizasyonu Kongresi 3. Gün
25 Şubat 2025
Kozmetik Ürünlere İlişkin 2025 Yılı Birinci Üç Aylık Dönem Denetim Verileri
11 Nisan 2025Avrupa Mikroplastik Yönetmeliği

Avrupa’da, bitmiş ürünlere bilinçli olarak eklenen mikroplastiklerin sınırlandırılmasını amaçlayan (AB) 2023/2055 Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir. 17 Ekim 2023’te uygulanmaya başlayan bu düzenleme, çevreye salınan yaklaşık yarım milyon ton mikroplastiğin önüne geçmeyi hedeflemektedir.
Ağırlıkça ≥%0,01 konsantrasyonda SPM içeren kozmetikler, ürün türüne göre aşamalı olarak piyasadan kaldırılacaktır.
Sentetik Polimer Mikropartiküller (SPM)
Katı halde bulunan polimerler, parçacıkların içinde yer alarak toplam ağırlıklarının en az %1’ini oluşturur ya da yüzeylerinde sürekli bir kaplama halinde bulunur. Bu parçacıkların en az %1’i ise aşağıdaki koşullardan birini sağlamalıdır:
a. Tüm boyutları 5 mm veya daha küçük olmalıdır.
b. Uzunluğu en fazla 15 mm olup, uzunluk/çap oranı 3’ten büyük olmalıdır.
Bazı polimerler ise kısıtlama kapsamı dışındadır:
1. Doğal Polimerler
Doğada polimerleşme sürecinden geçen ve kimyasal olarak değiştirilmemiş polimerler Örnekler: Doğal kauçuk, ipek proteini.
- Fermentasyon yoluyla elde edilen polimerler doğal kabul edilmez ve kısıtlamaya tabi olabilir.
2. Biyobozunur Polimerler
Yönetmelikte belirtilen test kriterlerini karşılayan biyobozunur polimerler
- Testler 5 gruba ayrılmıştır; bazı gruplar için bir test yeterliyken, diğerleri için üç farklı çevresel ortamda test gereklidir.
3. Suda Çözünür Polimerler
OECD 105 veya OECD 120 testlerine göre 2 g/L’den daha yüksek çözünürlüğe sahip polimerler
Örnekler: Hidroksipropil metilselüloz (HPMC), polietilen glikol (PEG), nişasta, polivinil alkol (PVA).
4. Karbon Atomu İçermeyen Polimerler
Yapılarında karbon bulunmayan inorganik polimerler kapsam dışıdır.
Örnekler: Politiazil, polifosfazen.
Kısıtlanan Ancak İstisnaların Bulunduğu Kullanımlar
1. Endüstriyel Kullanım (Madde 4a)
- Sanayide kullanılan SPM’ler için kısıtlama %0.01’in üzeri için geçerli olsa da eğer kullanım sırasında polimerlerin fiziksel özellikleri kalıcı olarak değişiyorsa, bu polimerler kısıtlamaya tabi değildir.
2. Kullanım Sırasında Fiziksel Özellikleri Kalıcı Olarak Değişen SPM’ler (Madde 5b)
- Eğer bir ürün kullanım sırasında form değiştiren polimerler içeriyorsa (örneğin film oluşturarak), bu ürünler muaf tutulabilir.
- Örnekler:
- Oje: Film oluşturan polimerler muaf tutulur, ancak içindeki parıltılar (glitter) katı formunu koruduğu için muaf değildir.
- Maskara: Film oluşturan polimerler muaf tutulabilir, ancak uygulama sonrası katı kalan polimer pigmentleri muaf değildir.
3. Kalıcı Olarak Katı Bir Matrikse Dahil Edilen SPM’ler (Madde 5c)
- SPM’ler, kullanım sırasında kalıcı bir katı matrikse entegre ediliyorsa muaf tutulabilir.
- Ancak, kozmetik ürünlerde bu durum kalıcı kabul edilmediği için çoğu kozmetik ürün bu muafiyetten yararlanamaz.
- AB Komisyonu, kalıcı makyaj ve yapay tırnaklar konusunu hâlâ değerlendirmektedir.
Ek Yükümlülükler ve Önemli Notlar
- Muafiyet kapsamındaki ürünler, kullanım ve bertaraf talimatları (IFUD) içermelidir.
- Tüm taraflar (tedarikçiler, üreticiler) muafiyet taleplerini desteklemek için bilimsel kanıtlar sunmak zorundadır.
- Kullanım sırasında fiziksel özellikleri değişen polimerlerin test yöntemleri henüz belirlenmemiştir ve sektörün ortak bir metodoloji oluşturması beklenmektedir.
Önemli Son Tarihler
17 Ekim 2023 – Durulanan ürünlerde mikro boncukların derhal yasaklanması.
17 Ekim 2027 – Durulanan kozmetik ürünlerde SPM’nin yasaklanması.
17 Ekim 2029 – Durulanmayan kozmetik ürünlerde SPM’nin yasaklanması (makyaj, dudak ve tırnak ürünleri hariç).
17 Ekim 2035 – Makyaj, dudak ve tırnak ürünlerinde SPM yasağı.
17 Ekim 2031 – SPM içeren makyaj, dudak ve tırnak ürünleri için “Mikroplastik İçerir” etiketleme zorunluluğu.
17 Ekim 2025 – SPM kullanımı için endüstriyel raporlama gerekliliklerinin başlaması.
31 Mayıs 2027 – SPM’nin endüstriyel kullanıcıları için ilk raporlama son tarihi.
Kozmetik sektörü için SPM’ler üzerindeki ilgili düzenleme; ar-ge süreçleri, maliyet yönetimi ve tüketici ilişkileri açısından önemli değişimlere neden olabilecektir. Sürdürülebilir ve çevre dostu ürünlere olan talebin artması uzun vadede de pazar dinamiklerini etkileyecektir.